Picture

Hi, I'm Ertuğrul Erata.

Pardus and PisiLinux ex-packager

Yarım Bardak Çayın Düşündürdükleri

Cuma akşamı her zamanki gibi bir çay ve laptop sefası yapayım; bir kaç şeyi okuyayım, kafama takılan bir şeye bakayım derken küçük oğlumun sevgi gösterisi ile önümde duran yarısı dolu bardağa çarpan kolum, çayı döktü.

Doğruca klavye ye dökülen çayı silmek pek mümkün olmadı. Kurutmaya çalışırken bir şeylere de zarar vermiş olma ihtimalim de yüksek. Şu anda laptop tamircide, hiç bir zaman cuma günü öncesine dönemeyecek belki ama bu yazının konusu felaketi tasvir etmek değil.

Bu durumda alınması gereken dersler neler; bir şeyler yazmak için genelde bilgisayar kullanıyoruz ve bilgisayarlar arızalanıyor. Şu ana kadar, iki laptop yandı ve birinin üzerine çay döküldü. Olumsuz bir reklam olmaması için marka ismi vermiyorum. Ama bu felaketlerden kaçınmak da mümkün değildi.

Ne yapmamıştım?

En son çalıştığım üstünde denemeler yaptığım dosyalar şu anda ulaşamadığım bilgisayarda

Bir sürüm kontrol sistemi kullandığım halde en son çalışmalarımı depoma göndermemişim. Bu en hafifinden beraber çalıştığım ekip için ciddi bir handikap oldu. Ekip, benim bilgisayara kavuşmamı ve dosyaları göndermemi bekliyor.

Yaptığım şeyleri nasıl yaptığımı kendime saklamışım.

Bu diğerinden de ağır bir problem. bazı şeyleri çözerken nasıl yaptığımı belgelendirmem gerek. Beraber çalıştığımız PisiLinux projesinde kernel’in de, bir kaç başka paketin de bakımını da ben yapıyorum, Pisi-2.0 için base imajı da, farm’da çalışacak imajı‘da ben hazırlıyorum.

Bu konuda bir şekilde benim yada bir başkasının projeden kısa veya uzun vade için uzaklaşması problem olacak. Bu nedenle mutlaka belgelendirme konusuna ciddi eğilmem gerekiyor.

En son olarak bu arada okuduğum Yazılım projelerinde dikkat edilmesi gereken 5 risk noktası başlıklı yazıyı buraya unutmamak için eklemek isterim.

Artık her beş veya on dakikada bir yaptıklarımı depoya göndermeye, branch açarak çalışmaya ve belgelendirme yapmaya kendimi daha çok inandırmış oldum.